0,00 TRY

Sepetinizde ürün yok!

Taşdelen’den Hissiyât-I Mahsûsa

Üsküdar’ın bir köyü idi burası; uçsuz bucaksız çimenlik… Şimdi binalardan göremediğimiz koca orman en büyük oyun alanımızdı. Artık çocuklarımıza bir metresi kalmayan, mantar topladığımız ormanın alt kısmındaki muşmulalık, iç kısmındaki çam fıstıklığı ve kestanelik; şimdi hiçbir çocuğa nasip olmayacak çok büyük bir eğlence parkıydı. Çocukluk arkadaşım Kara İsmet’in henüz Kürt İsmet olmadığı yıllardı; çok severdim, hâlâ severim. Alevî ne, Sünnî ne bilmeden; Kürt, Arnavut bilmeden severdik birbirimizi. Büyüklerimiz bahsederdi de öyle bilirdik, parti, siyâset işlerini; ama konuşsalar bile, bir letafeti ve zarafeti vardı. Muhabbet illâ gülüşmelerle biterdi…

Ah o büyüklerimiz sonradan birer birer gitmeye başladılar. Hacı Ömer rahmetli oldu, yoldaşı Pire Memet: “Beni bırakıp nereye gittin lan!” diye bağırdı mezarının başında. Aslanlar aslanı Osman Hocamı kaybettik sonra, haksızlığa uğramış hiç tanımadığı bir adam için gövdesini koyardı ortaya… Oflu Kara Hüseyin; intikamını almadan gömmedi cenazesini, genç kaybettik amcamı… Çolak Mirali Amcam; içim yandı duyunca… Ve yaşıtlarımız; Talip Abi, Uğur, parçalandı yüreğimiz. Yaşayan çok az eskimiz kaldı, Allah Pire Mehmet’e, babam Turan Hoca’ya, Parmaksız Kemal’e, Oflu Bakkal Abdullah Amca’ya ömür versin.

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz