0,00 TRY

Sepetinizde ürün yok!

Sıfır Sayı: Gazetecilik İşleri Nasıl Yürür?

Umberto Eco, Genç Bir Romancının İtirafları’nı yazdığında aslında birçok açıdan yetişkin, hatta bazı açılardan bildiğin yaşlıydı. Sıfır Sayı romanının arka kapağında yazan “Kötü gazetecilik konusunda bir rehber” uyarısını biraz da bunu göz önünde bulundurarak okumak lâzım belki de.

Sıfır Sayı, hiç çıkmayacak bir gazetenin hikâyesi. Ama biri çıkıp olayların bir kurgu değil de 1992’de Eco’nun başından geçenlerden ibaret olduğunu ve biraz değiştirip yazdığını iddia etse, bu iddiayı çürütmeye uğraşmam. Az buçuk gazetecilik mesleğinin içinde bulunmuşlar için Simei’nin gazetenin hiç çıkmayacağı konusunda -ya da herhangi bir konuda-  dürüstlüğü dışında (o da sâdece Colonna’ya) her şey çok tanıdık.

Olaylar, Colonna’nın ağzından anlatılıyor. Simei, yazma yeteneği pekiyi olmayan bir gazete yöneticisidir: “Yönetici olmak yazmayı bilmek anlamına gelmez. Savunma bakanının el bombası atmayı bildiğini söyleyemeyiz.”

Simei, buna rağmen kendi alanında bir dâhidir. Çıkmayan bir gazete ile patronunun belli toplantılara girmesini sağlayacak, idealize edilmiş bu macerayı anlatan bir kitap ile isterse bazı kirli çamaşırları ortaya dökecek; biri kitabın çıkmamasını isterse de “net” olarak payını alacaktır.

Colonna ise romanda Paolo Villaggio’nun deyimiyle “Canavarımsı Kültür” nitelemesinin içinde yıllarca çalışmış elli yaşında bir kültür mantarıdır. Melezlik onu Almanca bilmeye, üniversitede para kazanma mecburiyeti de çevirmenliğe iter. Gölge yazarlıktan ansiklopediciliğe birçok işte ruhu sürtündükten sonra bir kaybeden olarak Simei’nin teklifini “onurlu davranıp” reddedemez.

Simei, Colonna’ya dürüsttür, ama toplanan yazı işleri ekibi gazetenin asıl amacını hiç bilmeyecektir. Çünkü yarın bir gün “kitabın namuslu gazeteciler olarak takdim edeceği yazı işleri çalışanları” mı yadsıyacaktır onları?

Burada tanıdığım birçok gazete çalışanını düşündüm. Gerçekten, gazetecilik yapmak için toplanılan ve belli bir maaş üzerinden geçim sağlamaya –nadiren de olsa- yarayan bu işe giren kişiler Simei gibi ‘başkasının çehresine’ sahip olan tiplerin yönettiği gazetelerde ne yapabilirlerdi ki? Bir gazeteyi sâdece habercilik yapmak için kim çıkarırdı? İdeolojik çıkarlar uğruna -o dönemki birim yöneticisinin esnekliğine göre- pergel sâdece biraz geniş tutulabilirdi en fazla, o kadar.

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz