0,00 TRY

Sepetinizde ürün yok!

Napolyon Kirazı

Rivayet olunur ki Napolyon muharebede yenip esir aldığı bir Rus generale sorar:

“Ne için savaşıyorsunuz?” General, mağlup olmasına rağmen mağrur tavrından taviz vermeyerek gözlerini yere eğmeden cevaplar: “Biz onurumuz için savaşırız. Şan ve şeref elde etmek için.”

Sonra kendisine soru yöneltilmesinden aldığı cesaretle; “Peki ya siz ne için savaşıyorsunuz” diye sorar.

Napolyon; “Para için” der. Generalin biraz şaşkınlık biraz da istihzâ dolan gözlerine bakarak devam eder: “Herkes kendisinde olmayan şeyler için savaşır.”

Bakmayın siz anekdotu aktarırken “rivayet olunur ki” diyerek ağdalı bir giriş yaptığıma. Esasında yıllar önce duyduğum bir rivayetti. Tamamen uydurma da olabilir, doğruluğunu, hiçbir tarih kitabından, hatta google’dan bile araştırmadığım için bilmiyorum. Hakikaten değil Napolyon ile Rus general, şu gökkubbe altında herhangi iki kişi arasında bu minvalde bir konuşma gerçekleştiyse bile, muhatabını kolay kolay hiçbir hazırcevap zihnin kurtaramayacağı mahcubiyetle bezeli bir sükûta mahkûm eden “herkesin kendisinde olmayan şeyler için savaştığı” ana fikrini, bu savaşın meşruiyet kaynağı değil de, bir “durum tespiti” olarak değerlendirmek daha doğru olur gibi. (Bu arada koskoca Napolyon’un parasız olduğunu ima etmesine esef ve hayret etmemek mümkün değil.) Demek ki hazinesi tıka basa dolu kudretli bir devleti idare etmek bile insanın “cep delik, cepken delik” diye mırıldanmasını engellemiyormuş. Normal şartlar altında bu hayret verici tez, benim gibi milyarlarca insan içinde ayırt edici pek bir vasfı bulunmayan birini böylesi ünlü bir tarihî şahsiyetle “parasızlık” veya “parasız olduğunu düşünme” paydasında birleştirdiğinden, günü kurtarabilecek bir teselli olabilirdi. Ancak, Alâeddin Tepesi kıvamındaki maaşımın, Rocky Dağı heybetine sahip kredi ve faturalar toplamının, yâni kısaca borç yükünün karşısına çıkmaya bir türlü cesaret edememesi, dolayısıyla yaşadığım hayâl kırıklığı, hiçbir iyimser telkini bir teselli olarak kabul etmeme izin vermiyor. “Acı yok Rocky” diyordum çocukken; ama hem acı varmış, hem de ringin yanlış tarafına sesleniyormuşum. İyi de ringin doğru tarafı var mı ki?

[st_callout title=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” button_text=”Kitapçılar & Abonelik Formu” link=”https://www.ayarsiz.net/abonelik-formu/” text_color=”#f2f2f2″ background=”#de7474″]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/st_callout]

spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz