Güzel günlerdi o zamanlar. O garip sıvıya mâruz kalıp, kendileri insana benzeyen kaplumbağalar, ustaları da bilge bir fareye dönüştükten sonra büyük bir macera yaşamışlardı. Akvaryumda yaşayan birer süs kaplumbağası olmaktan öte hayatları çok büyük bir anlama kavuşmuştu. Ne olursa olsun buna değerdi!
Aslında o zamanlar tam olarak ne yaptıklarını da neden yaptıklarını da düşünmüyor, sâdece Usta Splinter’ın yol göstermesiyle Shredder ve Beyin’in Tanrı olmak isteyen mutlak kötülüğüne karşı, mutlak iyilik için dövüşüyorlardı. Yer altında yaşıyor, yer üstünde bulunan her şeyi bilmelerine ve elde edebilecek güçleri olmasına rağmen hiçbir şeye tâlip olmuyor, yukarıda bozulan işleri yoluna koyunca yeniden yer altına çekiliyor ve pizza yiyorlardı. Arada sırada kendi aralarında anlaşmazlık çıktığında, ki genelde Rafael yüzünden çıkardı, Usta Splinter meseleyi hâlleder veya girdikleri bir kavgada birbirlerine yardım ettikçe kızgınlıkları geçer, kardeş olduklarını hatırlarlardı.
Usta Splinter ortadan kaybolduğu zaman büyük bir boşluğa düşmüş, ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Hâlâ muhteşem güçleri vardı ve bir çok sorunu çözebiliyorlardı. Ancak zamanla Usta Splinter’ın yokluğunun açtığı boşluk büyüdü. Bir müddet bu şaşkınlıkla ne yapacaklarını bilemeden hiçbir şeye karışmadılar. Ancak hâlâ hepsi kendi merakları doğrultusunda ilgi alanlarında kendisini yetiştirmeye devam etti.
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
