Hayatına giren bir kötü, diğer insanların tümünden umudu kesmene mi neden oldu?
Yapma!
Henüz uğramadığın bir hayat kuytusunda öyle biri var ki, sana hayatın anlamını -hani bir zamanlar avucunun içi gibi bildiğini sandığın o şeyi- anımsatabilir, insanları yeniden sevmene ve onlara bir şans daha tanımana yol açabilir.
Kim o, nerede?
Nasıl biri?
Keşke bilseydik değil mi?
Ama maalesef bilmiyoruz!
Yine de “öyle birinin var olduğunu” biliyoruz. Biri var; diğer insanların tümünü yeniden sevdirebilir…
Bu bilgi, en az o meçhûl kahramanın yerini, kim olduğunu bilmek kadar önemli. Hatta belki basit kimlik ve ikametgâh bilgilerinden çok daha önemli…
***
En iyi dostunun bir acı sözü, sana kusurlu gözüken bir davranışı, onu senin gözünde bir anda yabancıya mı çevirdi?
Etme!
Henüz girişini karaladığın bu olası ayrılık hikâyesinde metin uzadıkça öyle yalnızlaşacaksın, öyle derin ve öyle keskin bir özlem içerisinde eriyeceksin ki, bu hikâyenin sonunu bilsen kendi hâline acırsın.
Kim kusursuz, ömründe bir kez bile dostlarını kırmamış kim var?
Hani dost acı söylerdi?
Öyleyse hiç acı söylememiş, hiç kalp kırmamış kişi dost olur mu?
Burada bir çelişki var.
Deneyimler, kötü anıların panzehiri…
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
