0,00 TRY

Sepetinizde ürün yok!

Konur Kısraklar Üstünde Bir Bebek

Yeni evli karı-koca bir saate yakın oturdular öylece konuşmadan. Neden sonra evin taze hanımı Akbata konuşması gerekiyormuş gibi davrandı. “Nasıl bu kadar arı-duru hatırlıyorsun her şeyi?”

“Bilmiyorum ama her şeyi hatırlıyorum. Yalnızca ruhumda derin iz bırakan zamanları değil çoğu insan için gereksiz gibi görülen pek çok şeyi de hatırlıyorum. Bu sabah ne yediğimi, Ağrı’nın eteklerindeki gelincik tarlalarının neye benzediğini, komşunun kızı Almagül’ün elmasını yerken neden ağladığını, akçıl atların tırıs yürürken neden acı çektiğini ve serçelerin derdini… ” Gülüştüler çünkü ikisi de biliyordu ki serçelerin derdi “aşk”tan gayrisi değildi.

“Yola nasıl çıktığımızı hatırlıyor musun?” Tolkuneke, Akbata’nın yüzüne ‘Bu soruyu neden sordun ki şimdi?’ der gibi baktı. “Ben unutuyorum çünkü çoğu şeyi. Aralarda hep boşluklar kalıyor… Altın Altay’dan nasıl çıktık, hangi gün çıktık?..”

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz