0,00 TRY

Sepetinizde ürün yok!

Kalmadı Tahammülüm

Ben her sabah kokunla uyanırım; sesinle boyanırım.

 

Benim mâbed-î bûsem, ezberimin oyası;

revnâk tutmuş düşlere adını taşıyorum.

Güllerin, nergislerin, zambakların ziyası

iniyor hazinenden, göğsüme perde perde…

Nefsin tüm nakışları ipek atlasımda mum,

kokuna uyandığım o bâkir vakitlerde…

 

Baskın yiyorum birden, coğrafyam yalınayak,

gözlerim imdadımı emziriyor, boşluğa…

Dağ figana duruyor, yankılanıyor koyak;

ardından kırılıyor heybeti hırçın yarın…

Mâbed-î bûsem benim, kıpkırmızı kuşluğa

feryatları düşüyor, kokuna durmuşların.

 

Yeri pençeliyorum köklü bir çınar gibi,

gökyüzüne yaslanıp, ağladığım oluyor.

Mâbed-î bûsem benim, â’rafımın sâhibi,

ay günden hayâ eder, perçemin açtığında…

Hasım bellerim cana, cananın hatminden kor

söz dinlemez rüzgârlar, kokunu saçtığında…

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]

spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz