Kara ütopyasından aydınlık ütopyasına bütün ütopyalarda hareketleri kısıtlayıcı mekanik bir zemin bulunduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz. Fakat insan, toplum ve dünya hayatı zaten her halükârda zorunluluklar âlemidir. Latince utopia kavramı Yunanca kökeni itibarıyla “yok ülke” anlamını taşımaktadır ki biz bunu “düş ülkesi” şeklinde telif edebiliyoruz. Bununla birlikte Acayip Sözlük’ün müellifi Zeki Tez “yokistan” diyor. Yine Latince distopia kavramıysa ütopyanın karşıtı olarak karanlıklar ülkesidir. İnsanlığın büyük biraderi George Orwell ise bir yazısında, ütopya sözcüğünün “iyi yer” değil de “var olmayan yer” anlamına geldiğini hatırlatarak şöyle bir yaklaşımda bulunuyor: “Daimi mutluluğu tarif etmeye dönük çabalar ezelden beri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ütopyalar son üç dört yüzyıldır edebiyata konu edilmiştir, ama olumlu ütopya örnekleri her zaman nahoş olduğu gibi genel olarak soğuk ve cansızdır.”