0,00 TRY

Sepetinizde ürün yok!

Bıyıklı Merhamet

Ona 2017 kışının başında ana akım medya kanallarının birindeki ana haber bülteninde rastladım. Adı Osman Kaplan.  Eskişehir’den gelip Ankara Güvenpark’ta naylon çadırda yaşayan hiç tanımadığı beş kişilik bir aileye evini açması nedeniyle habere konu olmuştu. Uzun yol kamyon şoförüydü ve kendisinin olmayan kamyonun kasasında bakıma muhtaç yahut yavru, sahipsiz hayvanların da nakliyesini yapıyordu. Onları yuvalandırıyor, sağlık hizmetlerine ulaştırıyor, kamyonun arkasında taşıdığı koca koca çuvallardaki kuru mama ile besliyordu. “Gönüllü olarak… Bu devirde,” dedim… Allah Allah…

Merak edip sosyal medyada buldum. Hemen ekledim. Uzunca süre kabul etmedi; bekledim. Sonradan açıkladı; yoldaymış yine, bakamamış mesajlara ve arkadaşlık isteklerine; bir de mahcup oldu üzerine… Profilini takibe başlayınca gördüm ki, haberlerde gördüklerim ne ki; Osman Kaplan tek kişilik bir hilal-i ahmer gibi… Bakıma ve tedaviye muhtaç yavru hayvanlar, af edersiniz “it bağlasan” durmaz denilecek kadar viranelerde yaşamaya çalışan kimsesiz ihtiyarlar, açlar, açıkta kalmışlar, gözleri görmeyen otistik bebekler, görme engelli çok sayıda insan, hepsi için kişisel profilinden yardım topluyor Osman Bey. İç Anadolu’da ağaç az diye gittiği yerlerde bulduğu ağaçlara kuş yuvaları, yetinmeyip yine kuşlar için kendi hazırladığı yem rulolarını asıyor. Takipçilerinden ara sıra gıda istiyor, mama istiyor; onlara tanıdık doktor, veteriner, evinizde kullanmadığınız eşyalar var mı diye soruyor; hani diyeceğim o ki tam anlamıyla çırpınıyor.

“Ben evimde tokken açları düşünmeden uyuyamam. Karda, bu seneki gibi yoğun yağmurlarda dışarıdaki insanlar ne hâldeler, hayvanlar acaba aç mı, üşüyor mu, diye düşünmezsem ben, ben olamam. Saat kaç olursa olsun giyinir çıkarım sokağa. Kenarda kuytuda hayvan var mı, saçak altlarına büzüşmüş sesi çıkmayan insanlar var mı tek tek ararım. En azından sıcak bir evde, üzerlerinde bir çatı ile kuruyana kadar kalsınlar, karınlarına sıcak iki lokma yemek girsin diyedir telaşım. Arabam yok. İmkânlarım kısıtlı. Elimden geldiğince, çoğu zaman yayan, bazen dolmuş otobüsle giderim, nerede bana ihtiyaç varsa, oraya ulaşmaya çalışırım.”

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz