Şu soğukta içimi ısıtacak tek şey sigara olmasa gerek. Kürkü iyi bir kaban, parmağında delik olmayan bir çift eldiven, bir de şöyle havalı bir fötr hoş olurdu elbet, ama şöyle âniden gelen bir mektup, çalan bir kapı, tebessüm eden birkaç tanıdık yüz, ışıl ışıl parlayan, hâlâ ümit var dedirten cinsten bakan göz, komşu kızını sinemaya götürmeye, çıkışta da kâğıt helva almaya yetecek üç beş kuruş ve en mühimi de bana kafayı yedirtmeden çabucak biten bir hikâye de fena olmazdı hani… “Adam sen de!” dedi, yaktı bir sigara.
Hay, Allah! Yine mi delinmiş bu cep? Salebe yetecek bozukluk kalmıştır umarım, hani kalmadıysa da şuraya oturup mendil açsam bir saleplik kadar olunca kalkarım, zati fazlasını nereye, hangi cebe atacaksak? İlahi, ne diyorum ben? Müellif miyiz, dilenci mi? Hah, buldum işte! Salebe yetecek kadar bozukluk ayırmış cep hazretlerimiz. Ucuz kurtardık paçayı mütese’illikten, müellifte karar kıldık. Ne diyelim? Müteşekkirim efendim, müteşekkir!
-Hayırlı işler! Getir bakalım bir salep Sami Efendi, tarçını bol olsun.
-Oğlum kap bakalım, Memduh ağabeyine bir fincan salep! Sen varken efendilik ne haddimize şair bey.
-Öyle deme Sami Usta, efendi olmak kolay iş, asıl mevzu efendi kalmakta…
-Hah, konuştu bizim şair! Bugün benden de erken açmışsın dükkânı. Salebi içince açılırsın sanmıştım ama ayaz epey açmış seni. İlâhî, hiç güleceğim yoktu. Güldürdüğün yetmiyor; sayende soğuktan kaskatı kesilmiş çenem de açıldı.
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
