0,00 TRY

Sepetinizde ürün yok!

Regrette Rien

Tiryaki dün gece sana “Ayarsız’ın yeni sayısında Edith de yazacak” dediğinde, “Bari ‘Non je ne regrette rien’ şarkısının hikâyesini yazsın” demişsin. Sanırım Tiryaki ile dostluğumdan haberin yok, belki ihtimal bile vermemişsindir. Hadi itiraf et, biraz da dalgayla karışık söyledin değil mi? Eh kim olsa, ölü bir kadınla konuştuğunu söyleyen birisiyle dalga geçer. Gerçi ciddî suratlı adamlar ve kadınlar bir nutuk atmaları icap ettiğinde “sanatın ve sanatçının ölümsüzlüğünden” bahsederler ama içlerinde pek azı o ölümsüzlerle konuşup dertleşebilir. Hâlbuki konuşamadığın bir insan ölümsüz olsa ne olur, olmasa ne olur; hatta hayatta olmasının bile senin için bir anlamı olmaz ki! Tiryaki garip bir adam. Zaten ölümsüz olduktan sonra kaç kişiyle konuşabiliyoruz ki? Arada bir özlüyorum onu, Paris’e dâvet ediyorum. Paris’i uzaktan gören kırlara çıkıyoruz, bazen oturup Paris’i izliyor, saatlerce konuşmadan ruhumuzu dinliyoruz, ben kazak örüyorum. Bazen çenesi düşüyor Tiryaki’nin. Bilirsin, gevezedir biraz. Beni çaya alıştırdı. Çay demlediğimiz zaman uzun uzun sohbet ediyor, dertleşiyoruz. Kimi gün ben ona şarkılar söylüyorum, kimi gün o bana bazı şarkılar dinletiyor. Sesi inanılmaz derecede kötü. Tanrı, Tiryaki’ye ayırdığı kontenjanın tamamını yakışıklılık olarak kullanmış sanırım. Yine de söylediği şarkılar ilgimi çekiyor, onunla sohbet etmekten çok büyük keyif alıyorum. Bir gün Paris’e birlikte gelirseniz, seninle de tanışır, uzun sohbetler ederiz. Şimdi şarkının hikâyesini anlatayım sana. Biliyor musun aslında bu çok uzun bir hikâye… (Anlatırım ama sizin Ragıp 1.500 kelime diye tutturuyormuş. Tiryaki yine de “Ragıp abi” diyor başka bir şey demiyor. Gelirseniz onu da getirin olur mu?)

 

Şarkıyı duyduğum zaman hemen her şey olup bitmişti, hem de bir kaç defa. Zaten böyledir hayat! Ben daha küçük bir çocukken sokakta söylediğim La Marseillaise’den sonra öğrendim bunu. Tıpkı Fransa gibi, Paris gibi… Ne kadar savunursan savun, kimi gün Ruslara kimi gün Almanlara yenilebiliyorsun. Ve onlar hiç oyalanmadan hızla yüreğine doğru yöneliyor.

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz