“bülbülün elinden ne gelir ki güle toprak olmaktan gayrı”
Geceyi heybesine sığdıran derviş, kamerin yokluğunu iliştirdi göğsüme. Gece bile yokmuş kadar karanlık bazen dünya.
Neyse ki umut… Hâlâ defterlerine, minik elleriyle kalp çizen çocuklar varsa eğer, bir zaman gelecek, elbet cennetten bir pırıltı serpilecektir gecelerimize. Vadeden, ilhamla düş arası bir frekanstan müjdeliyor bize bunu. Geceyi de kaybedip, kıymetini anladığımızda, sıradan acılarımız için şükredip, isyândan geri durmayı da öğreneceğiz belki… Neyse ki umut…