0,00 TRY

Sepetinizde ürün yok!

Eskiden Güzel Şeyler de Olurdu

Her şeyin müsebbibi benim. Yirmi yıldır derinlerde gizlenen, gün yüzü görmemiş ve çürümeye yüz tutmuş bir nefrete hayat verdim. Çok pişmanım Sadık Abi, dükkânına her girdiğimde, çok mânâsız bir konu hakkında konuşuyor olsak bile, bu pişmanlığım karşıma dikiliyor. Para üstü bekleyen emekli bir amca kadar haşin bu pişmanlığım.

İki ay öncesi. Yine her zamanki “Abi sektörde tanıdığın olacak. Benim gibi kimin kimsen yoksa, istesen de bir yere gelemezsin. Bak bu yazdığım ikinci senaryo, atıyorum önüme gelene ama kimse önemsemiyor. Neden? Çünkü araya sokacak biri yok.” sitemlerimden biriydi. Elini bir orkestra şefi gibi kaldırıp beni durdurdu.

“Sen şimdi dizi mi yazıyon?”

“Yok abi, film.”

“E filmse niye daha önce söylemedin oğlum? Benim bir teyze oğlu var. Filmci. Yurt dışında filan da okudu bu. Yardım eder sana kesin.”

Benim cevabımı beklemeden çıkardı telefonunu. Buna benzer sahnelere daha önce çok defa şâhit olduğumdan, ses çıkarmadan olacakları beklemeye başladım. Üst üste birkaç kez aradı ama telefonunu açan olmadı. Sinirlendi. Bir şeylerin ters gittiği ortadaydı fakat bozuntuya vermemeye çalışırken daha çok aşikâr ediyordu.

“Önemli değil abi ya.”

“Dur şimdi, açacak illâ ki.”

Açmadı. Sadık Abi işi daha yüksek bir makama taşımaya karar verdi: Teyzesine. İlk beş dakika akrabalardan, ölenlerden ve hastalıklardan konuşuldu.

“Teyze ben sana ne diyecem… Ali’yi aradım da, he Ali’yi. Açmadı ya teyze. He evet, sen bir ona ses etsen? Bir kardeşimiz var da, filmci olmak isteyen. Evet teyzecim…”

Bu tür durumlarda, insan kendine ve düşündüklerine yabancılaşır. Ortada iki insan vardır, sizin -belki de- kaderinizi belirleyecek bir sohbet içindedirler ve sizin bu olaya dair en ufak olumlu ya da olumsuz bir etkiniz yoktur. Hayatınızı kökten değiştirecek bir sohbete bile bütün bu olanlar bir film karakterinin başına geliyormuş gibi bakarsınız.

“N’oldu lan daldın?”

“Öyle düşünüyordum abi. Sağ ol vallahi, zahmet oldu.”

“Lan ne zahmeti? Senin işin görülsün de.”

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz