0,00 TRY

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Çolak Mümin – II

Bu sözler konuyu kapatmış ve iki pehlivanın kol bağlayacağı belli olmuştur.
Molla’nın bir kolunu bükememesinden dolayı peşrevi de kendine hastır. Sağ elini dizine nizami bir şekilde vurabiliyorken sol elini bükemediğinden vuramamaktadır Çolak Mümin.
Ve güreş başlıyor. Arıbal’ın “Molla’nın cazgırdan onu ilk elden istemesine öfkelenmiş ve manda gibi soluyordu” dediği Adalı, sert elenseleriyle Molla’yı açtıktan sonra sıklıkla uyguladığı meşhur oyununa yâni çapraza giriyor. İki kolunu hasmının koltuk altından geçirip sırtında bağlamak sûretiyle yüklenerek geriye doğru sürerek dengesini bozarak sırt üstü getirmeye dayalı bu oyunda Adalı’nın elinden kurtulmak pek kolay değil. Zira sallı vücudu ve mengene gibi kollarıyla nice pehlivanı dize getirmiş Adalı Halil, şöhretini bileğinin hakkıyla hak etmiştir. İşte Adalı, Çolak’ı sürmeye başlıyor ama Çolak ani bir hamleyle yere çömelip rakibini üstünden tepe taklak atıyor.

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz