0,00 TRY

Sepetinizde ürün yok!

Aylanayın Hudayar!

Yaşlı kadın ulu dağları inleten bir çığlıkla haykırmak istedi dörtnala uzaklaşan evlâdının ardından. Böğründe kala kalan ellerini neden sonra dizlerine vurduğunda değil dağları inletmek, kendisinin bile işitmekte zorlandığı bir ses döküldü dudaklarından: “Aylanayın Hudayar, aylanayın oy!” İstese de duramıyor, histeri krizine girmişçesine ağzını her açtığında “aylanayın” diye sayıklıyordu. Bütün hayatı boyunca elinden gelen tek şeydi, söylemek. Ah, bir gücü olsa, ah, dizlerinde bir derman olsa… Ömrü sıkıntılarla geçen insanlara has bir fedakârlıkla, evlâdının başına gelebilecek tahayyül etmeye dahi korktuğu türlü musibetleri üzerine çeker, sırf Hudayar bir nefes daha alsın diye göğsünü siper ederdi. Annesinin peşinden nasıl seslendiğini duymasa da yüzünün aldığı ifâdeyi, çenesinin nasıl titrediğini görmese de oradaymışçasına tasvir edebilirdi, hem Hudayar, hem de kendisini bildi bileli yanından bir an olsun ayrılmayan Azamet.
Vedanın boğucu havasını dağıtmak için baskını hatırlattı Azamet. Ayışığında parlayan palanın keskin ve soğuk yüzü boğazına dayandığında, uykulu gözleri faltaşı gibi açılan iri kıyım Urus askerinin bağırmaya fırsat bulamadan, nasıl sessizce çalıların ardına devrildiğini zihninde canlandırdı, belirsiz bir tebessüm yayıldı yüzüne.
“Görmeseydin o nöbetçiyi, baskın hezimete dönerdi.”
“Ben olmasam da biri fark ederdi muhakkak.”
“Belki, Allah bilir. Fakat çocukluğundan beri bileğinin gücüyle, aklınla farklıydın sen. Belliydi senin amansız bir batur olacağın.”
“Amansız bir batur mu? Köyde herkes ellikbaşıya saldırırken donup kalan, batur mu olur?
Kalabalığın öfke selinde kaybolan ellikbaşıyı hatırlamasıyla beraber beyni zonklamaya başladı Hudayar’ın. Kafasının içinde döne döne ilerleyen sancı beynini uyuşturuyor kaygıyı, huzursuzluğu, endişeyi yüreğine topluyordu. Belki aylar içinde ancak meydana gelebilecek hâdiselerin tamamı son birkaç saatte gerçekleşmişti. Nasıl başlayacağını bilmediği bir mücadele beklemiş, bu mücadelenin payına düşen kısmını ise hiç kurgulamamıştı.

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz