Yorgundum. Bir kuş bir yerlerde kanat mı çırpmıştı, bir sinek mi konup ölmüştü bir kan üstüne, bir kadın mı başını sevdiğinin omzuna yaslamıştı da ben yorulmuştum. Dünyânın bir ucunda da olabilirdim, gözün görmediği, ışığın bile yansımadığı yutucu bir karanlıkta da… Kapkara bir insanın başına da gelebilirdi yorgunluk, apak bir utanca da boyanabilirdi. Yâhut belki de, bir fikir gibi hiçbir şeydi, var olabilmek için insana ihtiyâç duyardı, yalnız muhayyiledeydi, açılır, kuşatır, sarardı. Ne olursa olurdu da canım… Yorulmuştum işte.
Sinek
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Paylaş
Naver