-Sana Olric diyebilir miyim Namık?
-Neden? Beni yarattığın andan itibaren bana Namık dedin. Olric de nereden çıktı şimdi?
-Yanlış anlama ama, Namık ismini pek sevmem… Aslında sevmem değil de… Şey… Nasıl desem… Yakışmıyor. Benim gibi 21.yy’ın en büyük yazarlarından birine yakışmıyor böylesi bir iç ses… O yüzden sana Olric dememe izin ver.
– 21.yy mı? Yazar mı?
-Evet! Şaşırdın değil mi? Bu hakikati senden bile gizledim ama durum bu. Kararlıyım. Üstelik kendimden de eminim! Çağımız, benim gibi bir yazarı inatla aramakta. İnanıyorum ki asrın bütün bunalımlarına benim kalemim çözüm olacak. İçimde önüne geçilmez bir istidadın büyümekte olduğunu seziyorum.
-Hey yavrum be… Maşallah, ne emsalsiz bir özgüven…
-Öyle. Asrımızın insanı bu kadar badirenin altında bunalmışken, kendimden şüphe edemem. Dünya edebiyatı ve bilhassa Türk edebiyatı bana muhtaç… Girişeceğim büyük yazı macerasının ilk adımı da sende başlıyor anlayacağın. Evet, adın bundan sonra Namık değil, Olric! Tamam mı?
-Ama benim ismim Namık… Hatırlasana, altı yıl önce koymuştun bu ismi bana. Hani bir gün baban eve gelm…
-Tamam! Kapat bu konuyu! Evet, sana ismini ben verdim… Daha doğrusu bilinçaltım, istemeden seçti bu adı… Ama şimdi, bütün irademi bir araya getiriyorum ve Namık olan ismini Olric olarak değ…
-Ağır ol bakalım… Kimin patron olduğunu unutmuş gibisin… Evvelâ, sana bazı gerçekleri söylemek lâzım… Lâzım, çünkü etrafını sarmış hiçbir arkadaşın, senin tabirinle “gerçek arkadaşın”, benim diyeceklerimi demez. Kalbini kırmaktan, seni üzmekten çekinir ama ben çekinmem.
-Anlamadığım bir şey de şu. İnsan, kendi içindeki sese…
-Kafasındaki sese… Arada fark var.
-Neyse işte, kafasındaki sese dahi söz geçiremiyorsa, neden delirir ki?
-Senin bilmediğin hiçbir sorunun cevabı bende yok. Zaten benim cevaplarım, senin kendine itiraf edemediğin gerçeklerden ibarettir. Senden akıllıyım anlayacağın.
-Çok konuştun…
-Aslında asrın çırpındığı bir gerçek. Ona laf yok. Ama çözümü sen değilsin. Olamazsın… Çünkü sen yazar değilsin. Hiçbir zaman da olamayacaksın. Bir kere hayal gücün kıt. Öyle ki, kıt kelimesi dahi senin hâlini tarif edemez… Bir kere bana koyduğun isme bak: Namık!
-Ne varmış Namık isminde? Katip, yazıcı demek… Kafamdaki ses için çok uygun bir isim olduğunu düşündüm.
-Yalan konuşma. Namık dayının ismi. Hangi büyük yazar kafasındaki sese dayısının ismini verir?